Category: Job related

Jquery ile tab nasıl yapılır?

Abi eğer arayüzle uğraşıyorsan bilmen gereken tek bir şey var: jQuery.

Şimdi piyasada bin tane ücretsiz tab hedesi yapan plug-in var. Onlardan bir tanesini seçip çört diye işin içinden de çıkabilirsin. Yapılabilir yani, ama bir süre sonra “easah yeter bea” deme ihtimalin de var. Mesela benim vardı. Hala da var lan. Artık hiç sevmiyorum öyle iki tane tab yapıcam diye bilmem kaç kb’lik javascript’i include etmek falan. Sevmiyorum işte. Kılım. Bir de o plug-inler html’in içine SEKİZGBİNONİKİTÜÇRDÇRKTA tane class atıyor abi. Nefret ediyorum

Bak mesela: En çok kullanılan jQuery UI Tabs plugini ne hale getiriyor class isimlerini:

Bu ne abi? Hepi topu bir tab yapıcaz

Eh tabi durum böyle olunca, tablara istediğiniz stillemeyi yapabilmek için de boşu boşuna vakit kaybediyorsunuz.

O durumda, ne yapmak gerekiyor? Kendimiz yazıcaz. Çok da basit aslında. Tembelliğe alıştırmasaydın kendini şimdiye kadar çoktan öğrenirdin!

Bak bu senin baz alacağın HTML yapısı

Yukarda gördüğün gibi, bir ufak UL listesi içinde #tab1 #tab2 ve #tab3 şeklinde verilmiş bağlantılar ve o bağlantılara denk gelen ID’lere sahip üç güzel divin var. Bu divlerin sınıflarına dikkat: “tab” elbette biliyorsun ki, bu “tab”ların display’i “none” olmak zorunda. Zira gizlenecekler.

CSS’in pseudo class’larını kullanarak div.tab:first-child dediğin zaman, ona da display:block dediğin zaman, ilk tab’inin açık olması gerektiğini browser’a anlatabilirsin. Veya, javascript ile ilk “tab” sınıflı div’e “ona ekle sen css’ten display block” da diyebilirsin. jQuery sağ olsun. Konumuz bu değil, onu sen hallet. Konumuz o ul.tabs altında kalan li’de bulunan a’ya tıklandığında hangi div’in açılacağını anlatmak.

Bunu nasıl yapacağız?

böyle:

<script type=”text/javascript”>
$(document).ready(function() {
$(‘ul.tabs li a’).click( //ul içindeki li içindeki a’ya tıklayıncaaaa
function() {
var target = $(this).attr(‘href’); // burada hangi id’li divi şey edeceğimizi seçtik
$(‘ul.tabs li’).removeClass(‘active’); //daha önce açılan tab’in linkini tutan li’ye “artık sen aktif değilsin sigigigit pasif
$(‘div.tab’).css(‘display’, ‘none’); //açık olan tab’leri kapattık haco
$(this).parent().addClass(‘active’); //tıkladığımız linki tutan li’ye artık aktif sensin haco. kralsın dedik.
$(target).css(‘display’, ‘block’); //target olarak belirlediğimiz divi görünür kıldık
}
);
});
</script>
bundan sonra da, yapacağınız şey o “active” ler o pasifler artık nasıl görülecekse. onu şey etmek haco. hadi kolay gelsin.
(tamam
$(document).ready(function() {
$(“#tabs”).tabs();
});
demek işin içinden çıkmak da kolay ama… sevmiyorum be abi. Kendin yapınca daha güzel geliyor.)
ps: jQuery’yi include ettirmeden bi boka yaramaz kod. Bir de test edip yazmadım, ama genel mantık bu. Patlarsa benden değil. Mesuliyet kabul etmem. Canım sıkılıyodu yazıverdim. Hıh.
Kıçım iki karat.

8 Haziran!

ntvmsnbc’nin bir teknoloji editörüne ihtiyacı olduğu bana ilk söylendiğinde “anam!” demiştim, o sıralar aklımda Silikon Vadisi vardı oysa, hatta ilk görüşmeler başarıyla geçilmiş, ikinci görüşmenin sonucu bekleniyordu. O zamanki patronum Serdar Kuzuloğlu, performansımın düşük olmasından aklımda birkaç tilki döndüğünü sezmişti belki, “bak bu böyle yürümüyor” demeye başlamıştı bile. O sıralar bir yandan Yahoyt‘a haber girerken Elif ile birlikte, bir yandan Burak‘la Kafa Kafaya‘yı yapıyorduk. Bir yandan da, lise sondan beri peşimi bir türlü bırakmayan HTML+CSS+FLASH işleriyle uğraşıyordum, özellikle kaybolduk.biz vaktimizi alıyordu.

Read more

etohum’da olaylar ciddileşiyor -mim

Bilenler bilmeyenlere anlatsın, veya bilmeyenler şu adrese göz atarak öğrensin ve bilmeyenlere göndersin.

Hafta içi işten güçten dolayı gidilemeyen etohum toplantıları, bu kez 31 Ocak tarihinde İTÜ Maçka yerleşkesinde, İstanbul Teknik Üniversitesi İşletme Mühendisliği kulübünün katkılarıyla gerçekleşiyor. Program 11:00′da başlayacak 17:00 gibi bitecek ve internetle ilgili olan, girişimci ruhunu yatırımcıyla karşılaştırmak için fırsat arayan herkese duyurulur.

Duydum, duymadım demeyin! etohum’da Yatırım yapılabilecek ilk 15 internet girişimcisi açıklanıyor!

Yılın ilk gününde iş

Ben hayatım boyunca tembel bir insan oldum (gerçekten, ilkokul 4’ten sonra bir kere olsun ders çalışmadım, hatta emekli bir İngilizce öğretmeni / okul müdürü olan babam sürekli olarak bu konuda sinirlerini yöneltir bana). Yine tembelliğim sayesinde 7 yıllık Anadolu Lisesi eğitimimde “lan ne seçicem Türkçe Matematik, Sosyal falan Mat-Fen seçerim sınavdan önce yarım saat çalışırım geçerim” düşüncesiyle okumamak için FM seçtim. (Lise ortalamam 5 üzerinden 4.78’di). Tabi sonra yine tembelliğimden ÖSS’ye çalışmayıp çalışmayıp, yine son hafta oturup sabahlayarak her gün, ilk girişimde İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İktisat Bölümü’ne yerleştim (yerleşmez olaydım).

Neden İktisat’ı seçmiştim peki? Efendim, aslında ben seçmedim kendisini, otomatikmen seçilmiş oldu. Aslında iki üç tercih yapmıştım, bir kısım bilgisayar ve sistem mühendisliği bölümleri için… Ancak, sınıf arkadaşım olacak Mert Poyraz beyefendiler Türkiye ÖSS birincisi olduğu için (Hem matematik-fen hem de eşit ağırlık puan türünde) okulumuzun müdürü olan babam ağırlığını koyarak tercih kağıdıma İktisat Fakültesi’ni (Türkiye’nin tek İktisat Fakültesi İstanbul Üniversitesi’ndedir, geri kalanlar iktisadi ve idari bilimler türevleridir) seçtirtmişti. (Zorla :})

İktisat’ı seçmemde “eyvallah” dememe neden olan başka bir şey de, İnternet sayesinde tanıdığım bir çok insanın İstanbul’da olması bununla birlikte, etraftan duyduğum “yük hayvanı bağlasan 4 yılda bitirir” yorumlarıydı. Tembelliğim sağ olsun, şu “yük hayvanını bağlasan bitirir” söylemi yüzünden İstanbul İktisat, hiç de fena gelmemişti… Ne bileydim 7 yıl boyunca mezun olmak için çırpınacağımı!!!

7 yıllık lisans eğitimi sırasında hiçbir şey öğrenmedim diyemem, çok şey öğrendim gerçekten. Çok şey paylaştım. Çok değiştim ancak içimde değişmeyen tek şey tembelliğim oldu. Buna rağmen, her tatilde çalıştım. Tembelliğim sayesinde, hiçbir şeyi zamanında bitiremeyip, daha çok çalışmak zorunda kaldığım gibi, kaderim sağ olsun çalıştığım bütün işler beni tatil günlerinde bile (mesela haftada 6 gün) işyerine gelmeye zorladı. Şimdi olduğu gibi.

Yılın 1. günü ve ben iliklerime işlemiş tembelliğimle yine işyerindeyim. Hepinize mutlu yıllar. (Ayrıca bu satırlar, muhtemelen arkadaşım Mehmet Kösemen’in, dün birlikte yeni yıla girerken yazmamı öğütlediği “İnternet anıları” kitabının giriş cümleleri… Tabi tembellik etmezsem.)

Yeni ne var?

pilli‘nin yenimecra.org‘una editör oldum. iki haftadır yeni uğraşım. eh tabi bir de iki parmağı uçurduğumu söylemekte fayda var. olay benim hatam değil, babaya yine laf anlatamadım. iki parmağım (sol elin 4 ve 5 numarası) kısmi disfonksiyonalite ve estetik görüntü kaybı ile haşır neşir artık (tırnak asla çıkmaz). moraller bozuk.

bir kısım yayın kuruluşlarına içerik yaratma ve editörlük ile ilgili gelişmeler var. eğer olursa en sonunda gerçekten yapmak istediğimi (yazı yazmak, proje yönetmek, eğlenmek, eğlenirken bilgilendirmek)-typo yok, bilgilendirmek- yapacağımdır.

evet.